İkarus kimdir? Hadi hikayeye en başından baslayalim.
Kral Minos. Minos, Yunan mitolojisinde Girit Adası'nın kralıdır. Europa ve Zeus'un oğlu ve antik çağda hükmetme yeteneğiyle tanınıyordu. Ta ki Poseidon ona kurban etmesi için bir boğa verene kadar. Minos, nedeni bilinmez bir şekilde boğayı kurban etmeyi reddetti. Bu yüzden Poseidon, Minos’un karısı Pasiphae’yi bir boğaya aşık etti. Evet, yine cezalandırılan kadınlar…
Böylelikle Pasiphae, Minos’a ait güçlü bir boğa ile birliktelikte olur ve Minotor doğar. Minotor, yarı insan yarı boğa bir yaratıktır. Ürkünç, güçlü ve insan eti yiyen bir varlık.
Kral Minos, bu canavarı konrtol altında tutmak - halkı ve kendisini korumak- için o zamanların ünlü mimari Daidalus'u bir labirent inşa etmek için görevlendirdi. Labirent o kadar karmaşık olur ki ne Minotor'un ne de oraya giren birinin çıkması mümkün olmaz.
Ama kral Minos yine yapacağını yaptı. Daidalus ve İkarus'un - Daidalus’un oğlu- labirentin sırrını yayacağındanwkorkarak onları bir kuleye hapsetti.
Ama çok geçmeden, zekasını kullanan Daidalus kuş tüyleri ve balmumu kullanarak iki çift kanat yapar. Uçmaya başlamadan önce oğlu İkarus'a iki uyarıda bulundu; “çok yüksekte ve çok alçaktan uçma.” Çümkü çok yükseğe çıkarsa güneşin sıcaklığı balmumunu eritebilir, çok alçak uçarsa denizin nemi kanatlara zarar verebilirdi.
Başlarda herşey sorunsuz ilerledi, İkarus ve babası denizin üstüyle uçmayı başardı. Lakin İkarus, heyecanına kapılarak uyarıları unuttu ve güneşe doğru çıktı. Güneşin sıcaklığı balmumunu erititi ve tüyler tek tek düştü. İkarus ise denizin sularında boğuldu.
Eline sağlık🤍
ay aklıma daren geldı😭